← TOBB ETÜ ANASAYFASI

RadtoETÜ

Türkiye'nin En Dinamik Radyo Kanalı

RadyoETÜ Haber

Kepenkleri İndir

Sinema salonları pandemi sürecinde zor durumda kalan işletmeler arasında başı çekenlerden. Online festivaller, çok sosyalli mesafeli salonlar, üstüne üstlük sağlam bir izleyici kitlesi olan Nolan'ın Tenet'i bile bizi tekrardan sinemaya çekmek için yeterli olmadı box office sayılarına göre. Zaten üstümüze içerik yağdıran yeni mecralardan başımızı kaldırmaya vakit bulamamışken sinemaya gitmek tiyatroya gitmek gibi ayda yılda bir yapılan, yapıldığında da çok özel bir gösterim olmasını gerektiren bir etkinlik olacak gibi duruyor. O zaman kepenkleri indirip geçmiş yıllarda neler oldu hatırlamaya çalışalım.

Sinema aslında son 10 senedir müteahhitlere ev bark sattırıp yatırım yaptıracak bir sektör olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Doğru dağıtımcı ve doğru salonlarla ile çalışıp ruhunuzu satmaya ant içerseniz olur bu iş. Biz size güveniyoruz.

Ortalama bilet fiyatlarının 9,5TL'lerde dolaştığı 2010 yılında 41.5 milyon sinema seyircisi, o sıcacık evlerinden zahmet edip sinemaya giderken bu sayı 2018 yılında 70.5 milyonları bile buldu. Tabi bu sırada ortalama bilet fiyatları makul seviyelerdeki artışla 9,5TL'den 12,5TL'ye yükselmişti. Seyirci artışının en büyük sebebi ise halkın sevdiği komedi formülünün artık tüm yönetmenler ve yazarlar tarafından çözülmesi oldu. Seri şekilde üretilen bu filmler iyi iş yaptıkça toplam hasılatlar da 2.5 katına çıktı. İşler iyi gibi gözükse de piyasada tekelleşme sorunları baş göstermeye başlamıştı.

CGV Mars, AVM sinemacısı(?) olarak Türkiye'deki en büyük sinema salonları zinciri sahibi oldu.

Recep İvedik 5, 7.437.050 izleyici sayısı ile en çok izlenen film oldu.

Ha bir de şöyle küçük bir ayrıntıdan bahsetmeden geçmeyelim Recep İvedik 5'in dağıtımcısı da CGV Mars'tı. Raslantı işte. Tabii hayat bu, birkaç tane rastlantı arka arkaya gelebiliyor. Mesela 2015'ten sonra yayımlanmış ve en çok izleyiciye ulaşmış filmler listesinin ilk 10'unda 7 tane CGV Mars dağtımı film var. Doğal olarak yapımcılar da "Nedir kardeşim bu patlamış mısır?" diye bu duruma isyan etmeye başlayınca olan yine biz seyirciye oldu. 2010'dan 2018'e biletlerde %30 zam görmüş seyirci, 1 senede biletlerin %30 zamlanmasına biraz darıldı ve izleyici sayısı 10 senede görülmemiş bir biçimde %15 azaldı. Bağımsız film üreticileri artık sosyal medya üzerinden izleyici topluluklarını belirlemeye ve ona göre salon talep etmeye başladı. Yönetmenli gösterimlerle maliyet çıkarıyorlardı herhalde. Dağıtımcı tekelleşmesinin çözümü ise online platformlardan geldi. Netflix gibi platformlarda 4 arkadaş ortaklaşa girdiğimiz hesapların yanında 20-30TL'lik sinema biletleri gereksiz bir harcama gibi görülmeye başladı. Artık 2 çocuklu ailelerimiz, son 20TL'sine Netflix+tavuk döner hesabına giren biz öğrenciler sinemaya gitmeye gerek duymamaya başladık doğal olarak. Bağımsız sinema neferleri de işlerini burada değerlendirmeye başladı.

Bunların üstüne virüs falan derken iyice kafalar karıştı. BluTv, PuhuTv bayrakları astı, Amazon ortalığı ateşe verdi, MUBI sanat sepetçileri topladı, kenarda zaten Apple ve Disney hazırda beklerken Netflix yerli sektöre yatırım yaptı. Tüm bunlar bağırarak gelirken sinema da işte öyle... Tenet falan... Yok ya tadı kalmadı bu salonların kıvamına geldi. En iyisi kepenkleri indirelim, bir güzel Devlet Sinemaları kuralım, dönsün dursun Fetih1453. Kenarda köşede birkaç tane sinema kalır. Onlar da Tarkovsky festivali yapsa 3 ayda bir...

Ömer Davarcı

ARTPOP 7 Yıl Sonra Listelerin Zirvesinde!
Haberin Devamı

Küçük Canavarlar ARTPOP'un görmesi gereken değeri görmediğini düşünüyorlar ve bu durumu değiştirmeye kararlılar...

Marvel Büyük Geri Dönüşüne Hazırlanıyor!
Haberin Devamı

Endgame’den sonrası Marvel’a ilk bakış.